19 Mart 2010 Cuma

Ceren OKTAY - Teşekkür EDERİM

İlk yazımı yazdığım zaman daha ilk okula gidiyordum. O zamanlar bu konuda pek başarılı olduğum söylenemezdi. Hayal gücüm belirli bir çerçeve içerisinde çalışıyordu çünkü.Yazdığım yazılarda iki kız vardı hep. Birinin adı Bensu, diğerininse adı Didem. Başlarına gelen olayları anlatıyordum.Bazen dramatik, bazense komik olaylar yaşıyorlardı. Yaşadıkları olaylarda insanlara, özellikle küçük çocuklara öğüt vermelerini istiyordum. Ne yaparlarsa yalnıştı, ne yaparlarsa doğruydu? Bir çocuk bunu okuduğunda kavrayabiliyorsa, en değerli hediye buydu benim için. Bu yönde devam ettim hep. Sonra okulumuza Aşkın Güngör geldi. Onunla konuşup yazarlık hakkında biraz bilgi edindim. Yazdığım yazılardan, amacımdan bahsettim. Yazar olmak istediğimi öğrenince bana Ne olursa olsun vazgeçme, yazdığın yazılar iyi yada kötü olsun, kısa süre içerisinde bir düzene oturur, demişti. Öyle de oldu. Bu öğütünü ciddiye aldım. Yazdığım yazıları iyi yada kötü olsun hiç atmadım, sakladım. Kendimi geliştirdikçe bambaşka şeyler ortaya çıkarmaya başladım. Hayal ürünü olan şeyler. Kendi karakterlerimi yarattım, onları istediğim gibi yönlendirdim. Şu anda bir roman yazıyorum ve yazın bastıracağım. Benim bu safhaya gelmeme sebep olan Aşkın GÜNGÖR'e, yanımda olan ve desteklerini esirgemeyen Aileme, Arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum. İyiki varsınız.

CEREN OKTAY :)

7 yorum:

  1. Sevgili Ceren, güzel kardeşim, seninle konuştuğumuz o gün hala hatırımda ve öğüdümü dinlemen, yazmayı sürdürmen beni çok mutlu etti.

    Sende e-posta adresim var, kitabın yayınlanırsa ne olur beni haberdar et, alıp okumak isterim.

    Başarılar seninle olsun canım kardeşim.

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Yazmayı çok seviyorum Aşkın Abi. Bir türlü bırakamıyorum. İyi ki bana bunları söyledin. Sana çok minnettarım. Mutlu olmanı sağladıysam ne mutlu bana :)

    Olur Aşkın Abi. Haberdar ederim.

    Teşekkür ederim yorumun için.

    YanıtlaSil
  3. Aşkın Abi birşey sormak istiyorum sana;
    Benim yazdığım romanımdaki karakterler yabancı -Türk değil- bunu öğrenen bazı insanlar tepki gösteriyor. Bu da beni rahatsız ediyor. Sence onların belirli bir çapta takılı kalmaları, illa bir Türk yazarın romanında Türk isimleri kullanılmasını istemeleri yanlış değil mi? Eğer ki romanımda Türk isimleri kullanmazsam edebiyat dünyasında ÇATIŞMA yaratırmış. Ne alaka? Eğer öyle birşey olacak olsaydı yabancı yazarların kitaplarını alırlar mıydı?

    Cevabını bekliyorum.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Ceren, bu konuda biraz seni üzeceğim sanırım, çünkü "biraz" bende diğer görüşteyim. Yani, bence de bu ülkede yaşıyorsan yarattığın kahramanlar biraz "buralı" olmalı. Hemen bunu açıklayayım:

    Biliyorsun, Gohor isimli bir kahramanın romanını yazdım ben. İsim Türkçe değildi yani. Ama anlattığım öykü taa 2400 yılında geçiyordu, o dünyada insanların ismi değişmişti.

    Yani, bence günümüzü yazıyorsan kahramanların Türk olmalı, isimleri de (eğer Türkiye'de yaşayan bir yabancıyı anlatmıyorsan) Türkçe olmalı.

    Neden mi? Çünkü sen bu ülkenin bir yazarısın. En iyi bu ülkeyi ve bu ülkenin insanını anlatabilirsin, çünkü her gün onları deneyimliyorsun.

    Örneğin, şöyle düşün, neden J.K. Rowling'in yarattığı karakterin adı Harry Potter? Neden Hüseyin Tomurcuk diye bir karakter yaratmamış? Çünkü Rowling bir İngiliz, yarattığı karakterler de aynı milletten.

    Sen bir Türk olarak tutup da Amerikan kahramanlarını yazarsan, bu samimi olmaz, gerçekçi olmaz ve maalesef hiçbir yayınevi de yazdıklarınla ilgilenecek kadar seni ciddiye almaz.

    Düşüncelerim bunlar güzel kardeşim.

    İyi yazmalar :))

    YanıtlaSil
  5. Biliyorsun, Gohor isimli bir kahramanın romanını yazdım ben. İsim Türkçe değildi yani. Ama anlattığım öykü taa 2400 yılında geçiyordu, o dünyada insanların ismi değişmişti.

    demişsin Aşkın Abi. O zamanda isim değişikliği olması normal.

    Ama benim yazdığım romanda da şöyle birşey var:

    Romanım bizim dünyamızda sadece bazı kısımlarında geçiyor -daha çok başka dünyalarda-dolayısıyla da karakterlerimin ismi yabancı.

    Örneğin fantastik bir karakterim olan Linda, bizim dünyamızda yaşarken daha sonraları başka dünyalarda yaşamaya başlıyor. Bu dünyalarda ise doğaüstü varlıklar var. Vampirler, kurtadamlar ve daha fazlası...

    Yani, bence günümüzü yazıyorsan kahramanların Türk olmalı, isimleri de (eğer Türkiye'de yaşayan bir yabancıyı anlatmıyorsan) Türkçe olmalı.


    Buna yönelik şu nedenleri söylemek istiyorum:

    Bu doğaüstü varlıklar bizim dünyamızda olamaz mı? Olabilir. Sadece Vampirler'in hüküm sürdüğü bir dünya yaratıp bu dünyada yarattığım türlerin isimlerini o dünyaya uygun koymak bana mantıklı geldi. İnternette yaptığım araştırmalar, edindiğim bilgiler doğrultusunda bambaşka bir diyarda yaşayan birisinin isminin yabancı olması -yada kendi yarattığım bir isim- daha doğru.

    Neden mi? Çünkü sen bu ülkenin bir yazarısın. En iyi bu ülkeyi ve bu ülkenin insanını anlatabilirsin, çünkü her gün onları deneyimliyorsun.

    Öyle, evet. Türk insanlarla her gün karşılaşıyorum ama Fantastik bir dünyada Türk ismini kullanmak bana mantıksız geliyor, Türk insanların davranışlarını betimlemiyorum da.

    Örneğin, şöyle düşün, neden J.K. Rowling'in yarattığı karakterin adı Harry Potter? Neden Hüseyin Tomurcuk diye bir karakter yaratmamış? Çünkü Rowling bir İngiliz, yarattığı karakterler de aynı milletten.

    Bu konuda haklısın. J.K Rowling,ingiliz karakteri kullanmakta doğru karar vermiş. Benim karakterimin annesi ve babası, doğaüstü varlıklar ama. Ne Türk, ne Fransız ne de İngiliz. İsmini annesi ise yaşadığı bir anıdan dolayı Linda koydu.

    Sen bir Türk olarak tutup da Amerikan kahramanlarını yazarsan, bu samimi olmaz, gerçekçi olmaz ve maalesef hiçbir yayınevi de yazdıklarınla ilgilenecek kadar seni ciddiye almaz.

    Bu konu hakkında ne diyebileceğimi bilmiyorum. Yazdıklarımı okurken ne demek istediğimi az çok anlamışsındır. Öyle bir Dünya'da -bizim dünyamızda değil- Türk ismi kullanmak yada Amerikan, Fransız vs bana mantıksız geliyor. Ben karakter isimlerimi kendim yaratırım. Yabancı derken de bunu kastetmiştim :)

    Düşüncelerin için ve vakit ayırdığın için teşekkür ederim Aşkın Abi.

    Sağol :)

    YanıtlaSil
  6. Kendi uydurduğun isimlere itirazım yok Ceren. Demeye çalıştığım şu: Neden bir Türk yazar olarak Amerika'da, Fransa'da, İngiltere'de geçen bir roman yazma ihtiyacı duyasın, neden kahramanının adı Ceren olacağına Linda olsun, neden mekan olarak Luisiana'yı kullanacağına İstanbul'u kullanmayasın? O vampirler İstanbul'da dolaşsa daha iyi değil mi?

    YanıtlaSil
  7. Bir Türk yazar olarak belki bu düşüncem, yaptığım yanlış. Yabancı bir isim kullanmak...
    Bilemiyorum...
    Ben Eskişehir dışında şehir görmediğim için bu biraz zor gibi geliyor bana. Türkiye'de bulunan bir şehrin içine Vampirler'i katıpta nasıl betimleme yapabileceğimi düşünüyorum...
    Diyelim ki İstanbul'da geçti bu olaylar ya da Türkiye'nin diğer şehirlerinde. İnternette, kitaplarda yaptığım araştırmalar yazdığım romanda ne kadar yararlı olabilir? Çok geniş bir bilgi arşivine ulaşıp kafamda o şehri kurabilir miyim?
    Bunu yapıp yapamayacağımı bildiğim için kaçış yolunu seçiyorum doğrusu. Ütopya gibi hayali bir ülke yaratıp karakterlerin orada yaşamasını sağlamak bana daha cazip geliyor. Anlatımım, kurgulamam daha rahat oluyor. Gerçi roman yazan Türk yazarlar bütün şehirleri görmüşler midir bilemem. Bir Türk yazarın kitabını okuduğumda İzmir, Ankara olsun kafamda canlanıyor... Aslında söylediklerin daha mantıklı. Olayların Türkiye'de geçmesini sağlayıp hiç olmayan bir mahalle yaratıp o mahallede geçmesini sağlayabilir miyim? Demek istediğim İstanbul'un en çok bilinen mekanı olan Taksim'e yakın bir yerde bir mahalle oluştursam ama o mahalleyi Vampirler dışında kimse bilmese...
    Olay yine İstanbulda ve Türkiye içinde geçse...
    Yukarıda belirttiğim gibi benim aklım görmediğim bir şehri betimlemede kaldı. Oradaki mahalleleri, sokakları anlatmada internet ve kitaplar yararlı olur mu incelersem?

    Cevabını bekliyorum Aşkın Abi.
    İyi Akşamlar.

    YanıtlaSil